Besleme Medya Nedir? Tanımı, Örnekleri ve Türk Medyasındaki Yeri

Besleme Medya Nedir?

Bir seçim ittifakına veya partiye ya da ideolojiye bağlı belediyelerden aldıkları destekler karşılığında (ideolojik reklamlar, ideolojik seminerler, ideolojik toplu kitap alımları, karşılıksız hizmet alımı, ideolojik gazete ve basılı medya alımları vb. gereksiz-karşılıklı veya karşılıksız hizmetler) manipülatif olarak onların lehine ve rakiplerinin aleyhine haber yapan TV’ler, Youtube kanalları ve haber sitelerine besleme medya denir.

Besleme Medyanın Finans Kaynakları

Besleme medya nedir sorusuna cevap verebilmek için besleme medyanın finans kaynaklarını ayrıntılı incelemek gerekir. Besleme medya ve Belediye beslemesi medya, bağış ve yardım aldıkları kişilerin aleyhine olan haberleri hiç vermeme veya en ufak hizmetlerini parlatma ya da olumlu manada pr çalışmalarını yapma veyahut onların her yaptığı işi ideolojik eklentiler üzerinden parlatma; bağış ve yardım aldıkları kişilerin rakiplerinin hizmetlerini ise hiç vermeme veya onların hakkındaki en ufak olumsuzlukları ayyuka çıkarma şeklinde olmaktadır.

Besleme medya ve Belediye beslemesi medyaya aktarılan kaynaklarla, kitleler etki altına alınarak sürekli kendilerine olan desteği artırmayı amaçlarlar. Sonuç olarak, halk kendi parasıyla kandırılmış olur. Belediyelerin kaynakları halka hizmete gideceğine kendilerini destekleyen gazete, TV, youtuber, sanatçı, manken ve bu gibi kişilere aktarılır. Bu gibiler de sahip oldukları sosyal medya networkü ile bu partileri ve kişileri parlatarak/destekleyerek kendilerine ödenen bedellerin karşılığını ödemiş olurlar. Yani halkın parasıyla halkın iradesi fesada uğratılarak, halk sürekli bir sömürü düzeninin ve ideolojinin kurbanı olur. Bu şekilde kaynakların toplum refahına katkısı sıfır olurken, zengin daha zengin, sömürülen halkta daha da fakirleşir ve devamında da halk alması gereken zorunlu belediye hizmetlerini bile (çöpün toplanması vs.) alamayacak hale gelir.

Belediyelerin ihaleleri, açık ihale yerine sürekli doğrudan temin veya pazarlık usulü ile ideolojik paydaşlara verilir. Böylelikle parti üyeleri bir taraftan Belediye ve bağlı kuruluşlarına gizli işsiz olarak doldurulurken, parti üyesi küçük esnaf doğrudan temin yöntemi ile büyük şirketler ise pazarlık usulü ile doyurulmuş olur.

Pazarlık usulü ile beslenen büyük beslemeler, normal değerin üzerine aldıkları ihaleler ve/veya mal ve hizmet satmadıkları/vermedikleri halde (5018 sayılı kanun açısından kamu zararını ve herhangi bir mal veya hizmet alım satımı olmadığı halde bunlar varmış gibi fatura düzenlemek 213 sayılı vergi usul kanunu açısından hapis cezasını gerektiren vergi kaçakçılığı suçunu oluşturur; ayrıca ve 5237 sayılı kanuna göre sözleşme öncesi dönemde ihaleye fesat karıştırma ve sözleşme sonrası dönem içinde edimin ifasına fesat karıştırma suçunu oluşturur) aldıkları ihalelerden tahsil ettikleri paralarla besleme medyayı beslerler. Daha sonra bütün bunları gizlemek için ideolojik resim ve görsellerle belediye otobüsleri dahil şehrin her tarafını süsleyerek, milleti uyuturlar. Sonuç olarak milletin parası, hiç altyapı yatırımı yapmadan cari ödemeler ve ihaleler üzerinden doğrudan ideolojik beslemelere gider ve belediyeler sürekli borçlandırılarak iflasa sürüklenir.

Bunun devamında halkın gözünü boyamak amacıyla bütçenın ufak bir kısmı et, süt ve yumurta gibi temel gıda ürünleri üzerinden millete dağıtılır. Bunu yaparken de halka dağıtılan et, süt ve yumurtanın maliyetinden çok bunun reklamının yapılması amacıyla bildbordlara asılan reklama para verilir.

Örnek1: Şeffaf Belediyesi, 29 Ekim dolayısıyla bir etkinlik düzenlemiş ve etkinlik kaynaklı sanatçı ve sepetçi tayfası ile etkinlik masrafı için 15 milyon ödendiği halde, ihale tanıdık firma olan ve aynı zamanda belediye başkanının tüm etkinliklerini yürüten X firmasına pazarlık usulü ile 85 milyona ihale edilmiştir. Aynı zamanda teknik şartnameye aslında alınmayan hizmetler de meblağı şişirmek için eklenmiştir. Sanatçı ve sepetçi tayfası “biz 85 milyon değil tüm ekiple birlikte 15 milyon aldık” şeklinde ifade vermiştir. Esasında fazla ödenen 70 milyon TL, Şeffaf Belediye Başkanı Y’nin, sonraki seçim süreçleri için belediye kaynaklarından çıkardığı fazlalık tutardır. Yanı milli bayramlar bu şekilde dışarı kaynak çıkarmak için bir araç ve yöntem olarak kullanılmıştır.

Çözüm1: Şeffaf Belediyesi aslında ederi 15 milyon etkinlik için X firmasına 85 milyon ödemiştir. Bu durumda ihale komisyonu üyeleri/başkanı ve bunların doğrudan bağlı olduğu ve Belediye Kanununa göre Belediyeyi yönetmekle görevli ve sorumlu olan Şeffaf Belediye Başkanı Y, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre ihaleye fesat karıştırma suçunu ve aynı zamanda edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işlemiştir. Bu suçlar, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması ve Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu gereği savcılığın doğrudan soruşturabileceği suçlardandır.

Öte yandan, Şeffaf Belediye Başkanı Y ve komisyon üyeleri, 70 milyon belediye kaynağını ilişkili olduğu ve daha sonraki yıllarda kendi reklamını yapması için X tanıtım firmasına aktardığı veya dolaylı olarak kendisinin ya da başkasının zimmetine geçirdiği için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre zimmet suçunu da işlemiştir.

Yine, X firması 15 milyonluk işe 85 milyon fatura düzenlediğinden bu durum, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesine göre muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme suçunu ve dolayısıyla vergi kaçakçılığı suçunu oluşturur. İlgili belediye ise bu muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgesiyi bilerek kullandığı için Belediye başkanı da bilerek sahte belge kullanma dolayısıyla vergi kaçakçılık suçunu işlemiş olur.

Tüm bunların yanında, Başkanın sonraki seçim masrafları için ilgili şirkete fazladan ödenen 70 milyon TL, 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanununa göre kamu zararı suçunu da oluşturur.

Örnek2: Şeffaf Belediyesi, 23 Nisan dolayısıyla bir etkinlik düzenlemiş ve etkinlik kaynaklı sanatçı ve sepetçi tayfası ile etkinlik masrafı için 10 milyon ödendiği halde, ihale tanıdık firma olan ve aynı zamanda belediye başkanının tüm etkinliklerini yürüten X firmasına pazarlık usulü ile 70 milyona ihale edilmiştir. Aynı zamanda teknik şartnameye aslında alınmayan hizmetler de meblağı şişirmek için eklenmiştir. Sanatçı ve sepetçi tayfası “biz 70 milyon değil tüm ekiple birlikte 10 milyon aldık” şeklinde ifade vermiştir. Esasında fazla ödenen 60 milyon TL, Şeffaf Belediye Başkanı Y’nin, sonraki seçim süreçleri için belediye kaynaklarından çıkardığı fazlalık tutardır. Yanı milli bayramlar bu şekilde dışarı kaynak çıkarmak için bir araç ve yöntem olarak kullanılmıştır.

Çözüm2: Şeffaf Belediyesi aslında ederi ve rayici 10 milyon etkinlik için X firmasına 70 milyon ödemiştir. Bu durumda ihale komisyonu üyeleri/başkanı ve bunların doğrudan bağlı olduğu ve Belediye Kanununa göre Belediyeyi yönetmekle görevli ve sorumlu olan Şeffaf Belediye Başkanı Y, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre ihaleye fesat karıştırma suçunu ve aynı zamanda edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işlemiştir. Bu suçlar, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması ve Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nun 17 ve 18. maddeleri gereği savcılığın doğrudan soruşturabileceği suçlardandır.

(Devamı 1. çözümle aynı)

Örnek3: Şeffaf Belediyesi, 19 Mayıs dolayısıyla bir etkinlik düzenlemiş ve etkinlik kaynaklı sanatçı ve sepetçi tayfası ile etkinlik masrafı için 12 milyon ödendiği halde, ihale tanıdık firma olan ve aynı zamanda belediye başkanının tüm etkinliklerini yürüten X firmasına pazarlık usulü ile 73 milyona ihale edilmiştir. Aynı zamanda teknik şartnameye aslında alınmayan hizmetler de meblağı şişirmek için eklenmiştir. Sanatçı ve sepetçi tayfası “biz 73 milyon değil tüm ekiple birlikte 12 milyon aldık” şeklinde ifade vermiştir. Esasında fazla ödenen 61 milyon TL, Şeffaf Belediye Başkanı Y’nin, sonraki seçim süreçleri için belediye kaynaklarından çıkardığı fazlalık tutardır. Yanı milli bayramlar bu şekilde dışarı kaynak çıkarmak için bir araç ve yöntem olarak kullanılmıştır.

Çözüm3: Şeffaf Belediyesi aslında ederi ve rayici 12 milyon etkinlik için X firmasına 73 milyon ödemiştir. Bu durumda ihale komisyonu üyeleri/başkanı ve bunların doğrudan bağlı olduğu ve Belediye Kanununa göre Belediyeyi yönetmekle görevli ve sorumlu olan Şeffaf Belediye Başkanı Y, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre ihaleye fesat karıştırma suçunu ve aynı zamanda edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işlemiştir. Bu suçlar, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması ve Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nun 17 ve 18. maddeleri gereği savcılığın doğrudan soruşturabileceği suçlardandır.

(Devamı 1. çözümle aynı)

Bir Sonraki Seçim Çalışması

Şeffaf Belediye Başkanı Y, aslında her konserde X firmasına 60-70 milyon fazla ödeme yapmaktadır. Bunu bir nevi bir sonraki seçim çalışması için avans olarak görebiliriz. Şeffaf Belediye Başkanı Y, bir sonraki belediye seçiminde tüm seçim çalışmasını X firmasına verir.

X firması öyle bir reklam pr çalışması yaparki, şehirdeki tüm duvarlar, dağlar ve taşlar bile Şeffaf Belediye Başkanı Y,’nin fotoğrafları ve açıklamalarıyla doludur. Yapılan seçim çalışmasının rayiç değeri aslında 1 milyardır. Ancak, X firması bu çalışma için 100 milyon alır ve bu şekilde faturalandırılır. Çünkü 900 milyonu daha önce konser ve etkinliklerde almıştır. Böylece belediye kaynaklarıyla bir sonraki seçim çalışması finanse edilmiş olur.

Yukarıda açıklanan olay Türkiye’de sürekli ve açıktan yapılan,  somut ve net delilleri olan ve çok kolay delillendirilebilecek olaylardır; ancak bunları soruşturabilecek bir savcı olmak koşuluyla, yoksa bunlar birer ölü delildir.

Besleme medya nedir sorusunun cevabı olarak ortaya çıkan besleme medya ile yandaş medya veyahut fondaş medya tanımı iç içe girmekle beraber, genelde birbirinden farklı kavramlardır.