Amerikan aydınlanması nedir

Batı dünyasını, siyasal alandaki düşünce tarihi araştırmalarında, genelde Kıta Avrupası ve Anglo-Sa­xon olmak üzere, iki kısma ayırmak yaygın bir düşüncedir.

Amerikan aydınlanması nedir

Batı dünyasını, siyasal alandaki düşünce tarihi araştırmalarında, genelde Kıta Avrupası ve Anglo-Sa­xon olmak üzere, iki kısma ayırmak yaygın bir düşüncedir. Buna benzer bir ayrımı Aydınlanma çalışmaları içinde yapmak yararlı olacaktır. Bu doğrultuda Amerikan Aydınlanması, İngiliz ve İskoç Aydınlanmaları ile daha yakın bir ilişki içinde olmuştur. Fransız Aydınlanmasının Amerikan Aydınlanması üzerindeki etkisi sınırlı düzeyde olmuştur. Amerika’nın kuruluşundaki kolonilerin 13 tanesinin İngiltere’den gelmesi, Protestanlığın hakim mezhep olması ve İngiliz etkisi nedenleri ile Fransız etkisi sınırlı düzeyde kalmıştır (Köktaş, 2014).

Aydınlanmanın tarihsel yolculuğuna bakıldığında, Avrupa ile Amerika arasındaki en önemli farklılıklar, mevcut toplumsal, siyasal ve dinsel durumlarda ortaya çıkmıştır. Amerika’ya göre Avrupa tarihsel olarak çokça siyasal ve dinsel problemlerle uğraşmaktaydı. Amerika’da ise bu derece derin siyasal problemler olmamıştır (Köktaş, 2014).

Amerikan Aydınlanmasının diğer aydınlanma biçimlerine göre en önemli farkı, dini alanda ortaya çıkmaktadır. Amerikan aydınlanmasında dine karşı bütünsel bir eleştiri yerine, daha liberal karakterli bir rol biçilmiştir. Avrupa’daki aydınlanma biçimlerinde ortaya çıkmış olan sekülerist durumlar, Amerika’da ortaya çıkan Aydınlanma biçimine yansımamıştır. Amerikan aydınlanma biçiminde özgür irade ile özgür iradenin meydana getirdiği özgür düşünceye önemli vurgulamalar yapılmıştır (Zariç, 2017).

Amerikan Aydınlanma biçiminin öznesini oluşturan özgür düşünce, hoşgörü kavramı ve hukuksal mekanizmalar ile sosyal ve siyasal haklar, yöneticilerin ve iktidarların otoriterleşmesini engellemeye yönelik mekanizmalarla birlikte, aydınlanma siyasetinin öznesini ifade eder. Amerikan aydınlanma biçiminin öznesini oluşturan örneklere Amerikan Anayasası, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, Federalist Yazınlar, Thomas Paine’nin Common Sense’i ve Halklar Bildirisi örnek olarak gösterilebilir. Bunlara ek olarak, İngiltere’den ayrılma sürecinde ortaya çıkan yasal ve fikri metinler ile fikirsel tartışmalar, birlik tecrübeleri ve eyaletlerin anayasaları da Amerikan Aydınlanmasının taşıyıcı unsurları olmuştur (Köktaş, 2014).

Din faktörü, Amerikan Aydınlanmasında bir çatışma unsuru olarak görülmemiştir. Din konusunun Amerika’da siyasal ve toplumsal karmaşaya yol açmaması büyük oranda Pro­testanlığın hâkim mezhep olmasından kaynaklanmıştır. Bu dönemde Amerika’daki çoğulcu dini yapı, varlığını devam ettirebilmiştir. Anayasa’da herhangi bir anlayış/mezhep resmi din olarak kabul edilmediği için, söz konusu durum Hristiyanlığın daha da güçlenmesine yol açmıştır. Bu manada herhangi bir korku olmaması nedeniyle, dindarlar serbest bir biçimde ibadetlerini ve inançlarını yaşayabilmiştir. Bahse konu durum, Amerika’da hoşgörü ile birlikte çoğulcu bir anlayışın gelişmesine de katkı sunmuştur. Amerikan Aydınlanmasının en eksik kalan yönü, yerlilerin durumu ve kölelik meselesidir. Yerliler, sadece ekonomik olaylar nedeniyle yerlerinden edilmelerini, kendi varlıklarının ön şartı olarak görmüşlerdir. Öte yandan, Thomas Jefferson Bağımsızlık Bildirgesi’nde “tüm insanlığın eşit yaratıldığını” ifade etmekle birlikte, bu ifade Afrikalı-Amerikalılar ve köleler için pekte geçerli olmamıştır (Köktaş, 2014).

Kaynaklar;

Köktaş, Mümin (2014) “Amerikan Aydınlanması: Bir Giriş Denemesi” Liberal Düşünce Dergisi, S: 73-74, s.109-137.

Zariç, Sami (2017) “ Tarihsel Kökeninden Ülkelere Göre Türlerine Aydınlanma Felsefesi (Çağı) ve Türkiye Cumhuriyeti” Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S: 28, s.33-54.

CEVAP BIRAKIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz